English French German Spain Italian Dutch Russian Portuguese Japanese Korean Arabic Chinese Simplified

++Sitene Ekle

14 Mayıs 2014 Çarşamba

#PrayforSOMA..


Üzüntüleri tarif edebilmek mümkün değil. Bugün günümüz hiç de aydın olamadı ne yazık ki güzel ülkem. Her geçen saat ne yazık ki umutlar yıpranıyor. Yüzlerce maden işçilerimiz hayatlarını kaybetti ve hala da ölüm haberleri devam ediyor ne yazık ki. Her kurtarma haberleri gelişinde umutlar yeniden yeşeriyor derken diğer tarafa bir dönüyoruz "Babam nerede?" diye hastahane içerisinde oradan oraya koşan çocuklar.. Bu acı nasıl anlatılabilir ki?! Dualar yeterli gelmiyor oradan oraya dört dönüyoruz olumlu bir haber duyabilmek için. Sonra bir bakıyoruz ki eli yüzü kömür içinde bir işçimiz kurtarılıyor. Ve devamında sedyeye alınırken dudaklarından dökülen o sözler.. "Çizmelerimi çıkarayım mı? Sedye kirlenmesin" Ne sedye kirlenmesi güzel insan. Bırak sen sedyeyi, elin yüzün içeride kararmış olsa bile sen o temiz kalbinle hepimizden de temizsin. Sen bugünün en aydınlatıcı umutlarından birisin. Boş ver sedyeyi. Bu ülkedeki en temiz şeydir senin çizmelerin! Sonra bir diğer işçimiz; "Abi Mahmut çıkamadı. Mahmut içerde kaldı. Beni bırakın onu alın. Onun karısı hamile.."..

Ankara'da şimdi yine çatışma haberleri.. Deyin bakalım 15 yaşındaki çocuğun maden ocağında ne işi vardı diye. Deyin bakalım bu insanlar lüzumsuzluğuna seslerini duyurma bahanesiyle sokaklara döküldü diye. Elini birazcık vicdanına koy! Bunun normal olduğu nasıl açıklanabilir! İş kazasıymış. Ne iş kazası be adam!! Üzgünüm ama bu kaza bir kader değil tamamen ihmalsizlik sonucu oluşmuş bir cinayettir!! Evet cinayet! Seslerini duyurmak için sokağa dökülen işçileri, işçi yakınlarını ve yahut vicdanlı insanları durdurma çabalarınızı zamanında şatafatlı açılış törenlerinizde harcadığınız çabalar yerine usülüne uygun işlemler yapmak için harcasaydınız bugün bu kadar evin ışığı sönmeyecekti!! Bu kadar vicdanlar yitirilmiş olmamalı!! "Baba nolur çık gel" diye haykıran çocuğun yerinde hepimiz olabilirdik. Madenciler ecelden çok tedbirsizlik, ihmal, patronun daha fazla kazanma hırsı, vb sebeplerle o kıymetli hayatlarını yitirirler. Şimdi söyleyin bakalım bu olaya sebep olanlar sorumluluğu üstlenebilecekler mi? Hala bugünü fırsat (!) görürcesine reklam yapmaya çalışan bankaları da ayrıca kınamak lazım tabii anlarlarsa!! Bu olayı olağan görünler vicdanlarınızı bir arayın bakalım!!

Şimdi hangi kömür ısıtacak babası madende ölen bir çocuğu?!


Başımız Sağolsun..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

14 Mayıs 2014 Çarşamba

#PrayforSOMA..


Üzüntüleri tarif edebilmek mümkün değil. Bugün günümüz hiç de aydın olamadı ne yazık ki güzel ülkem. Her geçen saat ne yazık ki umutlar yıpranıyor. Yüzlerce maden işçilerimiz hayatlarını kaybetti ve hala da ölüm haberleri devam ediyor ne yazık ki. Her kurtarma haberleri gelişinde umutlar yeniden yeşeriyor derken diğer tarafa bir dönüyoruz "Babam nerede?" diye hastahane içerisinde oradan oraya koşan çocuklar.. Bu acı nasıl anlatılabilir ki?! Dualar yeterli gelmiyor oradan oraya dört dönüyoruz olumlu bir haber duyabilmek için. Sonra bir bakıyoruz ki eli yüzü kömür içinde bir işçimiz kurtarılıyor. Ve devamında sedyeye alınırken dudaklarından dökülen o sözler.. "Çizmelerimi çıkarayım mı? Sedye kirlenmesin" Ne sedye kirlenmesi güzel insan. Bırak sen sedyeyi, elin yüzün içeride kararmış olsa bile sen o temiz kalbinle hepimizden de temizsin. Sen bugünün en aydınlatıcı umutlarından birisin. Boş ver sedyeyi. Bu ülkedeki en temiz şeydir senin çizmelerin! Sonra bir diğer işçimiz; "Abi Mahmut çıkamadı. Mahmut içerde kaldı. Beni bırakın onu alın. Onun karısı hamile.."..

Ankara'da şimdi yine çatışma haberleri.. Deyin bakalım 15 yaşındaki çocuğun maden ocağında ne işi vardı diye. Deyin bakalım bu insanlar lüzumsuzluğuna seslerini duyurma bahanesiyle sokaklara döküldü diye. Elini birazcık vicdanına koy! Bunun normal olduğu nasıl açıklanabilir! İş kazasıymış. Ne iş kazası be adam!! Üzgünüm ama bu kaza bir kader değil tamamen ihmalsizlik sonucu oluşmuş bir cinayettir!! Evet cinayet! Seslerini duyurmak için sokağa dökülen işçileri, işçi yakınlarını ve yahut vicdanlı insanları durdurma çabalarınızı zamanında şatafatlı açılış törenlerinizde harcadığınız çabalar yerine usülüne uygun işlemler yapmak için harcasaydınız bugün bu kadar evin ışığı sönmeyecekti!! Bu kadar vicdanlar yitirilmiş olmamalı!! "Baba nolur çık gel" diye haykıran çocuğun yerinde hepimiz olabilirdik. Madenciler ecelden çok tedbirsizlik, ihmal, patronun daha fazla kazanma hırsı, vb sebeplerle o kıymetli hayatlarını yitirirler. Şimdi söyleyin bakalım bu olaya sebep olanlar sorumluluğu üstlenebilecekler mi? Hala bugünü fırsat (!) görürcesine reklam yapmaya çalışan bankaları da ayrıca kınamak lazım tabii anlarlarsa!! Bu olayı olağan görünler vicdanlarınızı bir arayın bakalım!!

Şimdi hangi kömür ısıtacak babası madende ölen bir çocuğu?!


Başımız Sağolsun..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...